08 Haziran 2012

DUMAN



  Bugün ne yönden ve nasıl geldiğini bilmediğim bir duman kokusu geldi burnuma. Kömür kokusuydu, mangal mıydı yoksa birileri soba mı yakmıştı? Koku burnuma geldikçe yüzümde de onunla paralel bir gülümseme oluştu.
   Kömür kokusu bir insanın yüzünü neden gülümsetir ki değil mi? Ben küçükken evimiz kaloriferli değildi. Kahverengi bir sobamız vardı ve evin dışında da kömürlüğümüz.. Sobanın borusunda asılan çamaşırlarımız da, sobamızın üzerinde suyu sürekli kaynayan güğümümüz de vardı elbette. En güzel keyif, patatesleri sobanın üzerinde kızartarak yemekti sanırım.. Kışları sobamız tüterdi, evimiz dumanaltı olurdu tabiri caizse. Annem üzülürdü, hasta olacağımızdan endişe ederdi.. Biz battaniyelerin altında dumanın dağılmasını beklerdik, kışın o soğuk günlerinde camları açıp evi havalandırırdık.. Isınmaya çalışırken üşürdük de bir yandan..
   Duman koklayarak geçti çocukluğumun bir kısmı, çocukluğuma eski evimize götürdü beni kömür kokusu.. Bir de her haftasonu piknik yapardık biz, mangalın dumanı eksik olmazdı hayatımızdan, anneannemler, teyzemler, dayımlar kimi ararsan, hep birlikte piknikte buluşurduk..
  Dumanı içime çektikçe mutlu oldum bugün, kimin neden ortaya çıkarttığını bilmediğim dumana teşekkür ediyorum.. Unuttuğum şeyleri bana tekrardan yaşattığı için..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder